27 Ocak 2014

[Blog Tur] Demir Kral - Julie Kagawa | Yazar Tanıtımı



"DEMİR. BUZ. LANETLİ BİR AŞK"

Kitap: Demir Kral / The Iron King
Yazar: Julie Kagawa
Seri: the Iron Fey #1
Yayınevi: Pegasus Yayınları
Tür: Fantastik, Genç Yetişkin
Sayfa Sayısı: 411
Fiyat:25 TL

On altı yaş; kızların prensese dönüştüğü, gerçek aşkı bulduğu, yıldızların onun için parladığı ve yakışıklı prensin onu günbatımına taşıdığı o özel yaş...Benim için öyle olacağını hiç sanmıyorum.On altıncı yaş günümde kardeşim kaçırıldı.Periler tarafındanOnu geri alacağım!

MEGHAN CHASE'İN GİZLİ BİR KADERİ VAR.HAYALİNİ BİLE KURAMAYACAĞI, EFSANEVİ KARAKTERLER VE FANTASTİK MACERALARLA DOLU BİR KADER.

Evde ve okulda çevresine uyum sağlayamayan Meghan on altıncı yaş gününde hayatında bir terslik olduğunu hisseder. Karanlık bir yabancı onu izlemeye ve muzip dostu aşırı korumacı davranmaya başlamıştır. Ancak gerçek, bütün tahminlerin ötesindedir; genç kız, efsanevi bir peri kralının kızı ve ölümcül bir savaşın en önemli piyonudur.Bu gerçekle yüzleşen Meghan, kardeşini perilerden kurtarmak, hiçbir perinin yüzleşemeyeceği gizemli bir canavarı durdurmak ve doğuştan hakkı olan güçleri yönetmek için ne kadar ileri gidebileceğine kendi bile şaşıracaktır.Bu macerada ona tuhaf bir ekip eşlik edecektir: en yakın dostu, fazlasıyla ilgili ve şakacı Puck; sürekli ortadan kaybolan kedi Grimalkin Ve yasak aşkın vücut bulmuş hali, soğuk kalpli Prens Ash.


  Yine bir 16 yaşla baş başayız. Lakin kitap o kadar sürükleyici ki 16 yaşı unuttum. Neden 16 yaş deyip duruyorum? Çünkü bazı kitaplar o kadar çok 16 16 diye bahsediyor ki kitap çekilmez hale geliyor. Neyse ki bu kitap hiçte öyle değil. Bu kitabı almak için en iyi nedenlerden biri kitap kapağı. Elinize aldığınızda fotoğraftan daha da harika olduğunu görebilirsiniz. Pegasus müthiş yapmış doku olayını. 

  Bu kitabı almak için en iyi nedenlerden diğeri ise konusunun periler olması. Vampir, kurt adam vs. alıştığım için perilere kaçmak daha güzel, hem perilere ayrı bir sempatim var. Yaz prensesimiz Meghan, Kış prensimiz Ash arasında geçenler çok güzeldi ama bu aşkın devamı sorun teşkil ediyor. Serinin hepsini bir anda okuyup bitirmek istiyorum, ne olacak şimdi sorusuna cevap alamamayı hiç sevmiyorum. Kitapta yan karakterler çok fazla ve mitolojilerden toplanma. Açıkçası bu kadar çok fazla mitolojik karakter istemezdim bu kitapta. Sanki ordan burdan toplanmış da yazılmış gibi bir etki veriyor. Hatta kitap arkasındaki bir yorumda  Alice Harikalar Diyarında, Narnia Günlükleri ve Yüzüklerin Efendisi'nin sihrini yaşatıyor diye söylemiş. Zaten okudukça da öyle hissediliyor. Elbette kötü değil ama yine de benim için harika olmadı. 

  Yazarın yazım dili iyiydi. Bu nedenle kitaba bir başlayıp soluksuz okudum bir de baktım ki çoktan yarısına gelmişim bile. Heyecanı, macerası, perisi bol bir kitap. Şu tatil günlerine ilaç gibi gelecek bir kitap, o yüzden alınacaklar listenize eklemeyi unutmayın !

  Şimdi gelelim bu güzel kitabı yazanı tanımaya:

YAZAR TANITIMI


  Julie Kagawa 12 Ekim 1982 doğumludur. Kaliforniya'da doğsa da soyadından ve yüzünden anlaşılacağı üzere yarı Japondur. 9 yaşında; büyük etobur böcekler, kertenkeleler keşfettiği ayrıca sık sık kasırgalar yaşadığı Hawaii'ye taşınmışlardır. Hawaii'de olmasıyla da okyanusta bolca zaman geçirmiştir. 

  Yüzmediği zamanlarda kitaplara dalar. Hatta öyle ki dersteyken Matematik kitabının arkasına romanı koyup okur ve sık sık öğretmenlerine yakalanmıştır. Okuma aşkı onu, karanlık ve ürkütücü hikayeler yazmasına bunları da renkli illüstrasyonlarıyla tamamlamasına neden olmuştur. Mezun olduktan sonra zamanla yazma tutkusuyla birlikte ürkütücü hikayeleri de azalmıştır. Çünkü gerçek bir iş lazımdır. Kirayı ödemek için yıllardır farklı farklı kitapçılarda çalışırken raflardan kitapları alıp okuduğunu yöneticiler fark ettiğinde bunu uygun bulmamışlardır. O da diğer bir tutkusu olan hayvan eğitimciliğine dönmüştür.  İlk kitabı satılıp tam zamanlı yazana kadar profesyonel köpek eğitimcisi olarak birkaç yıl çalışmıştır. 

  Yazar kocası, iki çirkin kedisi, çok akıllı olan Amerikan çoban köpeği ve son olarak eklenen Papillon cinsi köpeğiyle birlikte Kentucky, Amerika'da yaşamaktadır.

Bu güzel kitaba sahip olmak için Pegasus Yayınlarının katkılarıyla yapılan çekilişte şansınızı denemeyi unutmayın ^-^

25-31 Ocak Tur Programı

25 Ocak sssuigenerisss.blogspot.com | Çekiliş
26 Ocak sohbetedecekkimseyok.blogspot.com | Ön Okuma
27 Ocak segesegese.blogspot.com | Yazar Tanıtımı
28 Ocak raflarinarasindan.blogspot.com | Alıntılar
29 Ocak pinucciasbooks.blogspot.com | Ekstra Sahne (İlk Öpücük)
31 Ocak thcodex.blogspot.com | Bunları Biliyor Musunuz?


Bu kitaba da bir kırtasiye ürünleri lazımdı.


Benden de bir kapak kızı olabilirmiş sanki :)

47 Ronin



  Başka filmler için sinemaya gittiğimde devasal afişleri her yerdeydi ve çok cezbedici duruyordu. Zaten yukarıdaki afişe bakınca insan bu nasıl bir film müthiş bi şeye benziyor gibi bir izlenim uyandırdığı için gitmem lazım dediğim filmlerdendi. Gittim ama o kadar heyecanla beklemeseydim keşke...
  Film 2-3 kişi hariç Japon olmayan vardı. Ki zaten Japonya'daki efsaneden esinlenerek çekilen bir film. Film Japonya'da geçiyor ama bütün konuşmalar İngilizce bu kadar saçma bir şey olabilirdi. Daha sonra afişte en çok dikkatimi çeken karakter sağdaki elinde tabanca tutandı. Film boyunca bekledim ne zaman çıkacak diye çıktığında da iki kere cümle kurdu ve bir daha yoktu o zaman niye böyle önemli bir şeymiş gibi lanse ettiler anlamıyorum. Filmin ilk yarısı biraz da sıkıldım ama ikinci kısım daha iyiydi. En sonda yaşanılan olay ise yüreğimi dağladı, hikaye olarak muhteşem bir film. Elbetteki kötü bir film asla değil ama afiş yanıltması yüzünden istediğim keyfi alamadım. 

23 Ocak 2014

Goodreads Yayında


  Bu yıl aldığım kararlardan biri Goodreads'e geçmekti. Türkçe kitapları istediğim gibi bulamıyorum diye Vikitap kullanıyordum ama Goodreads'in telefon uygulaması çok harika olduğu için ve Vikitap yavaşlıkta beni öldürdüğü için geçmem iyi oldu. Kitaplarımı azıcık eksikle ekleyebildim, mutluyum çünkü daha uzun sürer sanıyordum.
  Ulaşmak için tık.

22 Ocak 2014

Düğün Dernek


  Ahmet Kural'ı İşler Güçler^de olduğunu biliyordum ama kısa bir bakmamla sevmemiştim. Bu yüzden oyunculuklarına dair hiçbir bilgim yok. Sinemada daha önce komedi filmi de izlediğimi hatırlamıyorum. Bu filme gitmeyi de tercih etmezdim ama yıllar yıllar sonra ailecek bedava sinema biletimiz varken bari buna gidelim dedik. Güleceğimi hiç tahmin etmezdim ama üç beş sahnesine gerçekten çok güldüm. Ailecek gittiğimiz için küfürlü sahnelerde annem hiç haz etmedi. Yine de güzeldi ama filmin çok abartıldığını düşünüyorum. Öyle ki gülmekten yanaklarım acımadı, acısaydı abartıldığı kadar varmış diyebilirdim. 

Acı Hayat (Kaygılarımızın Kışı) - John Steinbeck



Altın Kitaplar (1963 basımı)
296 Sayfa

  John Steinbeck bu kitabı yazmasıyla Nobel Edebiyat ödülünü kazanmış. Türkçe'ye ayrıca Mutsuzluğumuzun Kışı olarak da çevrilmiş. 
  Kitap zengin bir aileden gelen Ethan'ın babası bütün paraları batırmasıyla Ethan eskiden kendi dükkanları olan bakkalda tezgahtarlık yaparak ailesini geçindirmektedir. Çocukları bu durumdan memnun değil ama kendisi ne yapacağını bilemiyor. Kötü yollardan para kazanmaktansa dürüst bir şekilde kazanılan parayla ailesini geçindirmeye çalışıyor. Kitap Ethan'ın iç çatışmaları ve ailesiyle ilişkisini konu alıyor. Ben beğendim mi? Şöyle böyle diyebilirim. Okuduğum başka kitabı olan Fareler ve İnsanlar ile karşılaştırınca bana biraz sönük geldi. 296 sayfa olmasına rağmen elimde biraz da süründü, bu da benim kitaba olan bağımı azalttı. Tek sevdiğim yanı anlatım dili idi. 
  Kitabı Okuma Şenliği kapsamında okudum bana da 15 puan kazandırdı.

18 Ocak 2014

[Blog Tur] Steelheart - Brandon Sanderson | Alıntılar


"DÜŞMANIN ZAYIF TARAFI SENİN EN GÜÇLÜ SİLAHIN"

Kitap: Steelheart
Yazar: Brandon Sanderson
Seri: Reckoners #1
Yayınevi: DEX Kitap
Tür: Fantastik, Bilim kurgu, Genç Yetişkin
Sayfa Sayısı: 467
Fiyat:25 TL

Dünyanın üstüne çöken felaketin gökyüzünde belirmesinin üzerinden on yıl geçmişti. Sıradan insanlar değişmeye başlamış, süper kahramanları andıran Epiklere dönüşmüşlerdi. Ama Epikler halkın dostu değildiler. O muhteşem yeteneklerini, güç için kullanıp insanları sömürüyorlardı. 

Kimse Epiklerle savaşamazdı… Asiler hariç. Asiler bir grup sıradan insandı ve hayatlarını Epiklerin zayıf noktalarını bulup onları yok etmeye adamışlardı. David Asilere katılmak istiyordu. Çünkü Steelheart'ı istiyordu: yıllar önce babasını öldüren yenilmez Epik'i. Bunu uzun zamandır beklemiş, planlar yapmış, dünya üzerindeki tüm Epiklerle ilgili bilgi toplamıştı.

Şimdi harekete geçme zamanıydı. İntikam zamanı...


  Sonda söyleyeceğimi başta söylesem olur mu ? Bu kitap tek kelime ile ha-ri-ka. Zaten bu kitabın benim için harika olacağı Patrick Rothfuss'un yorumlarıyla baştan belliydi. Yıla böyle güzel bir kitapla başladığımız turumuzun, diğer günlerinden konuya hakim olduğunuzu düşünüp bana neler hissettirdiğini yazsam sorun olmaz sanırım. 
  Kitap baştan bir hareketle, olayla başladığı için aslında hiç sıkılmayacağımı o zaman anladım. Okumaya başlamadan önce Steelheart'ı biraz iyi bir karakter sanıyordum ama baştan Steelheart önüme inince yanıldığımı anladım. David'in intikam için neler yaptığını görünce şaştım kaldım. Farklı farklı birçok güce sahip yüksek Epikleri yenmek zor ama o Epikler alt edilmezse dünya yaşanılır bir yer olmayacak. Bunun için Asiler, Epikleri yok etmeye çalışıyor ama yüksek Epikleri yok etmedikçe dünya nasıl güzel olabilir ki? David intikam almak için Asilere girme çalışmasını okumak çok heyecanlıydı. Klasik bir şekilde biter sanıyordum ama sonunda "Aaa" sesleri eşliğinde kitabı bitirdim. Devamı çabuk gelsin. 
  Okurken kesinlikle film gibi gözünüzün önüne geliyor, kitabın teşekkür kısmında bir kaç söz etmiş ama yapılır mı ki? Yapılır, yapılmalı çok istiyorum. Okurken hissettiğim heyecanı bir de filmde görmek istiyorum. Zaten Zaman Çarkı'nı tamamlayan yazardan da böyle güzel bir kitap çıkar. Yazarın kitapları daha çok çevrilsin istiyorum. 

  Sanırım şu zamana kadar en çok zorlandığım yazıydı. Bunda kitabın muhteşem oluşunun da etkisi var tabi. Harika bir şekilde yazamasam da en iyisi kitaptaki alıntılara göz atmaya ne dersiniz ? 


ALINTILAR

- "Bazen oğlum" dedi babam, koluna tutunmuş parmaklarımı açarken. "Kahramanlara yardımcı olmak gerekir."
Sayfa 13

- Güç yoldan çıkarır; mutlak güç ise mutlak bir yoldan çıkıştır.
Sayfa 24

- Deneyene dek bir şeyden ne kadar hoşlanacağını bilemezsin.
Sayfa 55

- Steelheart'ın yaralandğını gördüm ve bir kez daha onun yaralandığını görmeyi istiyorum.
Sayfa 75

- İnsanlar nadiren birbirlerini öldürmek ister David. Sağlıklı bir insan zihninin yapısında böyle bir temel yoktur. Çoğu durumda insanlar birilerini öldürmekten kaçınmak için ellerinden geleni yapar. 
Sayfa 168

- Steelheart'a ulaşmak için her türlü araçtan yararlanmak zorundaydım. Ahlaki bakış açılarını kafaya takmaktan yıllar önce vazgeçmiştim. Böyle bir dünyada kimin ahlaki değerler için vakti vardı ki?
Sayfa 171


- Asla ilk yumruğu atan sen olma. İkinci yumruğu atmak zorunda kalırsan da, karşındaki kişiyi üçüncü yumruğu atamayacak duruma getir.
Sayfa 178

- Aslında müzik çoktan durmuşken, duyamadığımız bir ritm doğrultusunda dans etmeye çalışan sağır insanlar gibiydik. 
Sayfa 186

- "Sen çok özel bir insansın David."
- "Öyle, her sabah özellik hapı alıyorum da ondan..."
Sayfa 238

Savaşmadığımız takdirde insan ırkının sonu gelmiş demektir. Bu olduğunda, yavaş yavaş Epiklerin koyunları haline geliriz. Esirleri ve hizmetçileri. Cansız kalırız.
Sayfa 270

-Motorun üzerinden ayağa kalkarak, gözlerimi yüz tonluk ölüm makinesine dikip tetiği çektim. Enerji dalgasının helikoptere isabet etmesiyle kokpit ve içindeki pilot anında buharlaştı. Bir an için Epiklerin hissettiğini sandığım gibi bir hisse kapıldım. Kendimi tanrı gibi hissetmiştim.
David | Sayfa 342

- Epiklerden daha yüce şeyler var, diye düşündüm. Hayat var. Sevgi var. Doğanın kendisi var.
Sayfa 454

- Kötülerin olduğu yerde, kahramanlar da olacaktır. Babamın sesi kulaklarımdaydı. Bekleyin gelecekler.
Sayfa 455

DEX'in katkılarıyla 2 kişiye hediye edilecek bu muhteşem kitabın çekilişine katılmayı unutmayın!

13- 19 Ocak Tur Programı

13 Ocak thcodex.blogspot.com | Kitap Yorumu - Çekiliş
14 Ocak kutsalyorumcu.blogspot.com | Kitap Yorumu - Ön Okuma
15 Ocak mirielenda.blogspot.com | Kitap Yorumu - Bunları Biliyor musunuz?
16 Ocak sssuigenerisss.blogspot.com | Kitap Yorumu
17 Ocak raflarinarasindan.blogspot.com | Kitap Yorumu - Yazar Tanıtımı
18 Ocak segesegese.blogspot.com | Kitap Yorumu - Alıntılar
19 Ocak pinucciasbooks.blogspot.com | Kitap Yorumu - Tanıtım Videoları


Çeliği yamultma imkanım olmasa da alüminyum folyo yeter bana !

16 Ocak 2014

Hobbit: Smaug'un Çorak Toprakları


  Okul nedeniyle ilk haftalarında gidemesem de 3. haftasında artık gidebilmiştim bu kez de yazısı çok sonra oldu ama ne yapalım. Zaten hakkında konuşabileceğim bir film değil çünkü müthiş bir film. 
  Bu filmde kitabı okuyup gittiğim için ne olacağını biliyordum. Varil kısımları biraz değiştirilmişse de çok komikti. Örümcek sahnelerinde ise gözlerimi kapıyordum :) Ben bu filmi ilkinden daha çok sevdim etrafımda ilk filmi beğenenlerin de fazlaca olduğunu gördüm. Smaug çok harika yapılmış, bayıldım. Afişe ayrı bayıldım. Filmin kamera arkasını görmek çok feci, yeşil ekran önünde böyle oynamak ayrı bir şey. Hala izlemediyseniz IMAX ile izleme şansınız varsa öyle izleyin harika bir duygu. Hobbit'ten sonra 3 boyutlu bir filme girince 3D'yi beğenmedim :) 
 Cinemaximum Hobbit'e özel menü hazırlamış. Mısır ve içecekli. Hepsini çekmeyi unutmuşum. Bardağı tabi filmden sonra yanıma aldım şimdi onunla su içiyorum :) Menü'nün filmden pahalı olması pek fena ama film için bedava biletim olunca fark etmedi bana.


Bu bardağımız artık su içilen.


Üstünden oyuncağını çıkarınca ayrı ayrı duruyorlar. Hobbit kitabının yanında duruyor tabi ki. 

Film hala vizyondan kalkmamış izlemeyenler için hala bir şans var ^-^


Anılar Yelpazesinde Mustafa Kemal Atatürk Cumhuriyet - Arif Başar



208 Sayfa

  Geçen yıl Ankara Kitap Fuarında stantları dolanırken kitabı derleyen (desem daha doğru olacak sanırım) Arif Başar çağırdı. Bana sorular sorup kitabın bir sayfasını açmamı söyledi. Resim öğretmenliği okuduğumu öğrenince cümle de elbette sanatla ilgili çıktı. Bende öylece almış bulundum. Bu yıl da fuarda aynı yöntemi uyguluyor sanırım :)
  Kitap Atatürk ile anıya sahip kişilerin hikayelerinden oluşuyor. Çoğu kısa kısa anlatılan anıların birleşmesiyle oluşmuş. Anıları severim özellikle Atatürk ile ilgili olanları. Bu nedenle kitabı sevdim ama bir şeyler eksikti sanki. Elimde bir de Kılıç Ali'nin anlattıkları anıların olduğu bir kitap var. Onu okuyunca eksik ne tam anlayabilirim sanki. 
  Kitaplıkta bir yıl bekleyen bu kitap Okuma Şenliği sayesinden okundu ve bana tam 25 puan kazandırdı. 

8 Ocak 2014

Kitap Alışverişi #15 (8. Ankara Kitap Fuarı)


  Üst üste üç yazımda kitap alışverişi ile ilgili oldu. Böyle olsun istemezdim ama hala kitap fuarına gitmek isteyenler varsa kısa bir bilgilendirme de yapıyım dedim ^^ 
  Fotoğraf 4 Ocak günü saat 10'u biraz geçe çekildi. Sabah sabah gittim ama keşke geç girseymişim dedim. Çünkü saat 10'da çok boştu. Kitaplara bakacağım bakamıyorum, sanki yürürken bütün stant görevlileri bana bakıyormuş gibi oldu. Sahaflara gitsem gidemedim orası daha boştur diye sonra kenarda köşede bekledim biraz bu fotoğrafı çektim. Bekliyorum olmuyor gezeyim dedim gözümü kararttım sahaflara girdim. Sadece tek tük stant açıktı onları gezdim bir iki kitap aldım bitirdim. Sonra Pinuccia ile buluştuk ki o zaman artık yavaştan insanlar vardı onunla tekrar gezdim ve aşağıdaki bütün kitaparı aldım pek iyi olmadı eve 3 lira ile döndüm :) Uzun lafın kısası eğer benim gibi çekingenseniz 12 gibi gidin rahatça ama hafif kalabalıkla gezebilirsiniz ^^
  Ankara'ya öyle fazlaca yayınevi gelmiyor, çok isterdim Tüyap gibi dolu dolu olmasını. Ankara'daki belli başlı yayınevlerine gelince NTV, İş Bankası, YKY, Kırmızı Kedi, Timaş... diye gidiyor. İndirim oranı %25-%30 bu yayınevlerinde ki internette daha ucuza bulabilirim diye almadım. Koridor, Martı, Ephesus, Epsilon ve bazı Artemis'e ait kitaplar karışık stantta 10 liraya kadar düşebiliyor. Çocuk kitapları da çok fazla vardı gördüğüm kadarıyla. 
  
  İstanbul'dan çokça sahaf gelmiş. Bazı sahaflarda fiyatlar çok uçuk, bazılarında 2-3 liraya kadar düşebiliyor, kitap fiyatı. Tabi genel olarak hangi kitap ne kadar diye ayırmadıkları için mecbur sormak durumunda kalınıp bütün sahafları gezip sonra tekrar alışveriş yapmanızı öneririm. Çünkü kazıklanmış hissettim bir ara :)


  Eve kollarım koparak dönmüştüm. Yollar çamur falandı yağmurdan çok kötüydü. İki günde ağrısı geçmedi. Ama poşetleri açınca elbette gözüme az gözüktü.


  Ses dergilerini almayı çok istiyordum bu kez aldım. Gelinlikli Belgin Doruk 1962 basımıymış. Arkadaki Hülya Koçyiğit'li 1972 özel takvimli basımı ve ikisi de 5 lira. Seraphina'yı 11 liraya bulunca hemen aldım. Ejderin Arzusu ve Tanrıça'nın Mirası serilerini tamamlamak için 10 liraya bulunca aldım yine ^^


  İlk alışverişim ve kazıklanmam. Sait Faik'i Pinuccia Selene'den 5 liraya almış ben 15 -_- Ama şu Mitologya ayrı merak ettiklerimden. O da 15 lira. Ama ama en sevindiğim ve tesadüfen gördüğüm Kadir İnanır'lı fotoroman. Sahaftaki bey, Türklerin fotoromanı çok az var elime ikinci kez geçti deyince kaptım resmen. 


  Fotoromanın iç sayfaları. Kadir İnanır'ın sinemadan önceki kariyeriymiş. Sonradan sinema çekimleri vs. olmuş. Çok güzel değil mi ?


  İlk gezdiğimde Shirley'e gözüm takılmıştı. İkinci gezimde amcadan bide güzel Jane Eyre ile birlikte aldım. Shirley'in yazarı da Charlotte Bronte imiş. Sırf kapağı için almıştım ama iyi oldu. Tabi bilindik Jane Eyre böyle olmasa da kapak güzel :)


   Bu kitapların tanesi 2 lira idi. O yüzden beşe tamamlayayım dedim. Neşeli Günler'i hatırladınız mı ? Eve gelince en sevdiğim yeşilçam fimlerinden birinin kitabı olduğunu idrak ettim. Hülya Koçyiğit müzik öğretmeni idi, Ediz Hun'un beş çocuğuna hem dadılık hem müzik öğretmenliği gibi yapıyordu. Sen Bir Meleksin idi filmin adı :)


  Bunlarda 5 lira idi. Yine John Steinbeck buldum :)


  Monte Kristo'yu rafta görünce ve iki cildi bir olunca ve bu güzel kapakla olunca ve iyi durumda olunca son paramla aldım tabi ki. Aklım daha hangi kitaplarda ama işte para var huzur var gibi oluyor böyle durumlarda...

NOT: Sahafların için gidecekseniz eğer, mutlaka yanınıza nakit alın. Sahaflara kredi kartı yasaklanmış dedi bir sahaf amca. O yüzden benim gibi zorluk yaşamayın :(

5 Ocak 2014

Kitap Alışverişi #14


  İdefix kitap fuarındaki indirimleri görünce açıkçası dayanamadım. Setlerde %50 vardı. O nedenle hemen Neil Gaiman setini aldım her ne kadar Kıyamet Gösterisinin okumuş olsam da, neyse o da hediye gider diye düşündüm. Türkan Şoray'ı 1 yıldır erteledim almayı. Okuma Şenliğinde okuyacağım için fiyatı da iyiydi o da eklendi sepete. Tolkien seti de alacaktım ama olmayan bütçeyi aşıyordum baya. Ama Hobbit resimlerini almadan edemedim; hem kutulu, hem numaralı, hem sınırlı diye. Ön siparişe çıktığını da görünce aldım. İlknokta'da  daha ucuz olmasını beklerdim ama İdefix'te daha ucuz olunca tabi ki buradan aldım. 
  İdefix'ten ilk alışverişimdi ama çok memnun kaldığımı söyleyemiyorum. Fiyatları ucuzdu diye aldım evet ama hiçbir kitap mükemmel durumda değildi, mutlaka bir tarafı hasarlı gibiydi. Hobbit kutusunun üst kısmında bile hafif çökme vardı. Sabit fikir dergisi alışverişle geliyor sanıyordum ama bana gelmemiş. Sonra kitaplar kitapçıdan toplanma gibi çoğunun arkasında etiket olunca öyle düşündüm. Zaten normal zamanda tercih ettiğim bir site değildi, bu şekilde doğru tercih yaptığımı anladım. 


  Tolkien'in resimleriyle Hobbit çizimleri kitabına gelecek olursa kutu ve içinden çıkan kitap bizi bu şekilde karşılıyor. Kitabı şöyle bir karıştırınca şimdiden çok güzel gözüküyor. Bir kaç ay sonra sindirerek okumayı planlıyorum.


  İç sayfalarından kesitler. Her sayfa yazılı değil hatta katlanan yapraklarla broşür gibi sayfaları da var. 



  Kaçırılmayacak bir kitap kesinlikle. Yazarın kendi el çizimleri, yazdıklarının yanında bir o kadar değerli olduğunu düşünüyorum ve o çizimlere bakmak müthiş bir duygu...

2 Ocak 2014

Kitap Alışverişi #13


  Çok geç kalmış yazılardan bir tanesiyle başlıyorum. Aralık ayında Ankara/Ayrancı Antika pazarına gitmiştim. Çok uzun zamandır gitmediğimden gitmek istedim hasta hasta bir de o kadar soğuktu ki neden gidiyorsun diye kendime kızıyorum. Geçen zamanda 1 Tl'ye çok güzel kitaplar bulmuştum yine bulurum sandım ama çok fazla uygun fiyatta kitap yoktu. Ama fark ettim ki kitap stantları çoğalmış.


  Yine John Steinbeck buldum, tesadüfi bir şekilde. Bambi'nin kapağı çok tatlı.


  Yukarıdaki Tolstoy'u almayı unutup bunu da Karanfil'deki bi yerden görünce almışım. Tolstoy'dan Hacı Murat Bahçeli'deki Han Kitabevi'nden, Pinuccia ile gezerken aldım. Balzac yine gezmemiz devamında Selene Kitabevi'nden.


  John Steinbeck'leri buldum yine Selene'de. Kılıç Ali Hatıralarını Anlatıyor ise antika pazarından, anıları okumayı seviyorum özellikle Atatürk ile ilgili olunca. 
  5 Ocak'ta Antika Pazarına gitmeyi düşünüyorsanız belki size fikir vermişimdir. Ayın 3. pazarında ise Çayyolu'nda pazar kuruluyormuş. Yarın yani 3 Ocak'ta ise Ankara 8. Kitap Fuarı var, elbette gideceğim umarım harika indirimler vardır, pek öyle sanmasam da:/ 

1 Ocak 2014

2013'ün ardından...


  2013'ün bitişiyle okuma listemi artık yayınlayabilirim. Bu yıl Kitap Kardeşliği ve iki kitapta olsa Kitap Ağacı ile birlikte okuduğum bir yıldı. En en en sevdiğim kitap Rüzgarın Adı oldu. Sonra Kürk Mantolu Madonna, Kitap Hırsızı, Dünyanın İlk Günü...diyerek gidiyor. Tabi yılın ilk yarısında Taht Oyunlarının 3.sezonu gelmeden çıkan her kitabı bitirmeye çalışmışım onları ayrı bir yere koyarak beğeniyorum. Bu yılın başında da Ejderhaların Dansı ile yetineceğim. 
  Sevdiklerim kadar sevmediklerim de oldu ya da zor okuduklarım diyeyim. Mesela Oğuz Atay Tehlikeli Oyunlar, Yüzyıllık Yalnızlık gibi. Genelde çoğu kitabı beğenerek okudum. 
  2013 hedefim 70'ti fakat 61 ile kaldım. Son aylardaki okul temposu okumama biraz engel oldu ve yaklaşık 23323 sayfa çevirmişim. Böyle söyleyince ne kadar çok :) Hala bloga yazmadığım yorumlar var yakında ekleyeceğim ^^ 
  2014 hedefimi yine 70 olarak koyuyorum. Ama bu yıl mezuniyet, bi yerlere başvurma vs. gibi yoğunluklarla umarım tutturabildiğim bir hedef olur. Sizin içinde hedeflerinize ulaşabildiğiniz sağlıklı, mutlu ve huzurlu bir yıl diliyorum. İyi seneleeer ^.^