29 Temmuz 2015

Kitap Alışverişi #22 (İngilizce Kitaplar)


   İnsanın huyu hiçbir yerde değişmiyor, kitap buldum mu bir süre sonra dayanamayıp önünü sonunu düşünmeden kitap alıyorum. 9 aylığına Houston'daydım ve bu süre boyunca canımın sıkıldığı, bunaldığım ya da huzurlu bir mekan istediğim her an kitapçıdaydım. Buralara dertlerimi boşaltmak için gelmedim ama güzel kazançların, güzel fotoğrafların arkasında her zaman da mutluluk olmuyormuş. Üzüntülerin, tatminsizliklerin ya da hayal kırıklıklarının arasında en büyük kazancım bu fotoğraftakiler ve bu kitapları okuyabilmek için gerekli olan yabancı dilimin gelişimi. 

   Vaktimin bir kısmını hep kitapçıda geçirince ve eve alınan kitaplar birer ikişer olunca ne kadar fazla aldığımı valizimi toplarken anladım. Önünü sonunu düşünmemişim ki ekstradan bir valiz daha ortaya çıktı. Neyse ki çoğunu getirebilsem de bir kaç tane orada bıraktığım oldu maalesef ve aklım almak istediğim ve daha alamadığım kitaplarda da olabilir. 

  Houston'a dair özlediklerimin arasında sadece okulumun muhteşem kampüsü ve Barnes&Noble, harika bir atmosferi olan kitapçı zinciri, bir de ekstradan Half Price Books adlı bir nevi sahaf gibi hem ikinci el kitap satan hem de sıfır kitapları da yarı fiyatına ya da daha da ucuza bir mekan. 

  İlk kez Barnes&Noble'a girdiğimde ki daha sonradan çıkamadığım mekanda abartısız en az dört saatimi kitapçının içinde oradan oraya dolanarak geçirdim çünkü hangi bir yana gideceğimi şaşırdım o kadar güzeldi ki. Girişte hemen sağ tarafta dergi reyonu vardı ve incelemek istediğim dergiler çoktu. Aldım elime bakmak istediklerimi ve sandalyeye oturup rahat rahat inceledim. Dergilere bakmam bitince daha koskocaman keşfedilecek yerler varmış. Çocuk kitapları bölümü, defterler, kartpostallar, indirimli kitaplar, yeni çıkanlar, mangalar, filmler, figürler falan filan herşey vardı ve her bir tarafa bakıp sonra aklım kalıp tekrar aynı yerleri üç dört kere geçiyordum ve aklım hala orada. 




   Daha gitmeden önce aklımda bu seti almak vardı. Aslında geçen yıllarda D&R'ın internet sitesinde 120 lira gibi bir fiyatla bir kereliğine ön sipariş alıp satmışlardı. O sıralar alacak param yoktu ve bir daha da ne kadar çok arasam da setin satışını bulamamıştım. O yüzden planım da ilk iş Harry Potter'ın bu setini bulup almak vardı. Gel gör ki en son aldığım kitaplardan biri oldu. Nedeni ise şöyle: Barnes&Noble'ın çocuk bölümüne gittim bakıyım Harry Potter var mı diye. Bir baktım ki kitapları tek tek en gözde yere koymuşlar sevinçle elime aldım ki kapak muhteşem ve tam zıttı olarak kağıt kalitesi çok kötü geldı çünkü o alıştığımız hafif ağır gramajlı kalıteli kağıt değil ince ve grimsi bir kaç okumadan sonra kütüphanelerde gördüğüm kitabın cildini de eğirip bükebilen bir kağıt türü. Dedim ki almayacağım değmez. Bıraktım vazgeçtim ama her zaman alsam mı almasam mı diye düşünüp duruyordum.


   Ama kapak ilustrasyonları o kadar güzel ki dayanamadım. Dedim ki kendime: "Türkiye'ye döndüğümde almamış olursan karşına çıkacak her fotoğrafta niye almadın diye pişmanlık yaşayacaksın, al gitsin." Dönmeme üç gün kala aldım artık, Target denen süper market zincirinden indirimli bir şekilde hem de. Çünkü kitapçılarda setli hali satılmıyordu. Valiz yerleştirirken ilk bunu yerleştirdim ama tahminimden daha ağır ve daha çok yer kapladı. Değer mi? Kesinlikle!  Kutusu valizde mahvoldu ama atmaya da gönlüm hiç el vermedi.


   Yine kapağına bayıldıklarımdan, hem de bunlar çocuk kitabı! Ne tatlılar! Bu kapağın ilustrasyonlarını yapan kadının tasarladığı iki kitap daha vardı ama onları bulamadığım alamamıştım. 


  Bizim küçük Heidi'den aklımızda kalanlar. 


   Bir diğer gözlerde kapler oluşturan bölüm ise bu ciltli kitaplar. Bir masanın üstüne istiflenen çeşit çeşit ciltli kitap. Sherlock Holmes'un tek cilt kitabı mı dersin, 1001 gece masalları mı, Anna Karenina mı neler neler ve tanesi sadece 20$. Çevirince azıcık pahalı gibi olsa da kağıt kalitesinden cildine kadar herşeye değer ki orada 20$ ne ki! Ben de o kadar seçenek arasında sadece bunları seçtim. Sağolsun Pinuccia Wicked kitabımı New York'tan bile taşıdı. Bu kitabında New York'ta müzikali vardı o sıralar ama gidemedim. Grimm kardeşlerin kitabını Türkçe olarak almayı zaten düşünüyorum, bu da orada denk geldi. 


   Sayfa dokusuna, baskısına hayran oldum. 


   Bunlar da çocuk serisine ait, renk renk vardı. 12$ gibi bir fiyat ki hiç bişey. 


   Sayfa iç tasarımları da çok güzel. 


   Pinuccia ile kısacık New York buluşmasında elbette ki kocaman 5 katlı Barnes&Noble'a girdik. Böyle kıytı köşeye indirimli çok da ilgi çekmeyen kitapları koymuşlardı. Bi elimi bunlara attım ki sürprizi içindeymiş.


   Çocuk kitaplarında aşina olduğumuz pop up kitaplardanmış. Hemen koy sepete!


   Bir diğer favori mekanım Half Price Books'ta gezerken baya ucuza yakaladığım kitaplar. Aslında serinin ilk kitabı aldığım ilk kitaplardan birazda evde okur falan diyordum da bi başlamak nasip olmadı. İkinci kitabını da görünce bunu al dedim gitsin. 


   Kötü kitap kapağı edisyonu sizi yeni kitap sahibi yaptırır. Konusu azıcık ilgimi çekmişti ama öyle çok alıyım diye de hevesim yoktu ta ki Artemis'in kapağını görene kadar. O güllü ayakkabıyı görünce bak bu kitapları da ucuza bulmuşsun at bari çantana dedim yine. Serinin 2. ve 3. kitabını almayacaktım ama son gün kitap alırken denk geldim indirim de aldım. Aferin!


   Üniversite'de 3.yılımda en yoğun zamanımda kısa süreliğine İngilizce kursuna gitmiştim ve İngilizce'den soğumuştum ama o günlerde bana en sevimli gelen şey öğretmenin Calvin and Hobbes'tan çektirdiği fotokopilerdi. Remzi kitabevinde bulmuştum tam alcaktım etikette 90 küsür fiyatı görünce geri bırakmıştım. Sonları aklımdan da çıkmıştı. İlk kitapçı ziyaretimde tanesini indirimde ve 8$'a görünce almamak olmazdı tabii ki. 


   Gökyüzü ile ilgili kitabı son günlerde Nasa'da gördüm ve pahalı diye bıraktım halbuki ne de güzel yıldızlarla ilgili bilgiler vardı. Son kez Barnes&Noble'a gittiğimde indirimdeymiş ve bu bana bir işaretmiş gibi geldi, alacaktım tabii ki.


   Yıldızsever biri olarak kitaba bayıldım. 


   Kar taneleri de ilgimi çekiyordu o zaman Houston'da baya sıcaktı, beni de kar taneleri serinletir dedim ama okuyamadım daha. Instagram'dan takip ediyorsanız kaligrafi kitabını sıkça görmüşsünüzdür. Tam bir el altı, çok yardımcı bir kitap ama ben yine bildiğimi yapıyorum. 


   Bonus: Buraya kadar okudunuz mu bilemiyorum ve çok uzun olduğunun da farkındayım ama kaç aydır kendime bir şeyler yazmıyordum. Çok iyi geldi. Aslında tam bir vlog'luk yazı imiş ama kendi konuşmamı çok sıkıcı bulduğumdan bir video çekemedim. 

   Bonus olarakta bu iki filmi aldım. Yine D&R'da bir Harry Potter film seti vardı ve ben yine parasız alamamıştım, hala içimde ukte olarak kaldı. Amazon'da indirimdeydi bari bu şekilde olanı alayım dedim. 

   Uyuyan güzel'in bu filmini hiç bulamamıştım Türkiye'de. Half Price Books'ta ikinci el dvd, cd, plak da satılıyordu. Göz gezidirirken olamaz burada varmış diye iç geçirdim alcaktım ama kararsızdım sonuçta ikinci el çizik olabilirdi. Olcaksa olsundu boşver diyerek eve geldim. Bilgidsayarımda yoktu sonradan izleyince anladım hatasız bir cd idi. Sonra dilimde once upon a dream şarkısıyla geziyordum. 

   Böyle uzun uzun yazmaya da alışık hiç değilim, ama anılarım hala tazeyken yazmalıydım çünkü kendim sürekli dönüp alışveriş yazılarıma bakarım nasıl ne düşünerek almışım diye. 

   Sonuç olarak bir daha böyle güzel bir fırsat yakalayıp Amerika olayı olursa (zor duruyor ama inşallah diyelim) iki valizimde kitaplarla dolu dolu gelsem.