Yapı Kredi Yayınları
198 Sayfa
Kitap Kardeşiliği Eylül kitabımızdı. Kitabı elime aldığımda dikkatimi çok çeken bir şey vardı. Bütün kitaplarım arasında en sade (ya da boş mu desek?) kapağa sahip. Arka kapakta kısa da olsa kitapla ilgili bir şeyler yazmasını tercih ederdim.
Le Monde'un yüzyılın 100 kitap listesine girmiş bir kitap ki listede çok hoş kitaplar duruyor, yavaş yavaş bu listeyi bitirmekte hoş olabilir. Kitap duyulan, okunan eserlerden merak etmiyor değildim ama konusu neymiş diye bir kere bile bakmadım. O yüzden okurken tam bir sürpriz yaşadım. 1950'lerde yazılması ve okutulan kitaplardan olduğu için üslup olarak daha klasik havasına yakın beklerken sanki günümüzde yazılmış gibi bir izlenim bıraktı bende. Belki kitap o dönemlerde bu yüzden parlaktı.
Kahraman bakış açısıyla kitap ilerliyor. Bazı kelimeleri çok tekrar etmesiyle ağzınıza dolanması olasılığı büyük; vay canına, buna biterim, ahbap... gibi. Madem kitabın dili böyle o zaman kitabın sonunda değişik şaşırtıcı, bir şey oldu o yüzden listededir herhalde diye düşünüyordum ki o da olmadı. Çavdar tarlasına gidecekler mi acaba diye okudum o da tutmadı. Ve bitti, hep alışmışım sonunda bir şeyler bekleyerek okumayı bu da bana şok etkisiyle geri döndü. Belki de bu yüzden beğenemedim seni, güle güle Holden.
Evet birazcık şok ben de yaşadım :D
YanıtlaSilŞok etkili :))
YanıtlaSil