15 Şubat 2013

Dünyanın İlk Günü - Beyazıt Akman (İmparatorluk #1)



Epsilon Yayınevi
630 Sayfa

  İlk gördüğümde bir kitap kapağının beni böyle etkilemesi, adının böyle etkilemesi ve konusunun böyle etkilemesiyle neden bu kadar geç okumuşum dedirttirdi bana. Belki de geç olması iyiydi sindire sindire okudum. Her şeyin bu kadar etkileyici olmasının yanı sıra yazarın geçmişi de bu etkileyiciliğe katılıyor. Bazı insanlar vardır bilgisini aktaramaz ama yazar ilk romanıyla böyle bir tarihi romanla bilgilerini de öyle güzel aktarmış ki kitabı beğenmemek olmuyor. 
  Kitap Fatih Sultan Mehmet'in küçüklüğüyle başlayıp dünyanın ilk günüyle bitiyor. Kitabın sadece Sultan ile devam etmeyişi diğer karakterlerle yani yeniçeri ve İtalyan elçiyle olay örgüsünün devam edişi konuya bağlanmayı daha iyi sağlıyor. Yeniçerinin duygularını anlatması da bir artıydı benim için. Tarihi romanların tekdüzeliğini sevmeyip film gibi gözümün önünden akıp gitmesini seviyorum ve bu kitapta bunu bana güzel bir şekilde sağladı. Ve kitabın bölümlerinin ortalama 3-5 sayfa olması "Bir bölüm daha okuyayım, şurayı da okuyayım" derken sürekleyip gidiyor.
  Arka kapakta aşkta baskınmış gibi duruyor ama bana çok baskın gelmedi. Ya da aşk konusunda beklentim çok yüksekti bilemiyorum. Ama Alexander'ın aşkının yüreğimi burkması doğrudur. Kitapta İstanbul'un Fethi'nde savaş anının değil de kuşatmadaki umutsuzluğu ve umudu, inancı, kazanma isteğini yani fetih duygusunu başarılı yansıttığına inanıyorum. 
  Kitapta beni etkileyen noktalardan biri ise sanat ve bilim adına yapılan konuşmalar. Minyatür sanatına ait bilgilendirmeler, sanatın ne için gerekli olup neler sağlandığına dair konuşmaların geçtiği kısımları zevkle okudum, bol not aldım. 
  Tarihimizi bir kere daha hatırlamak, bilinmeyen noktaları öğrenmek için ve tarihi kitaplarda ki sıkıcılığı istemeyenler için bu kitap iyi bir seçim olacak gibi duruyor. 

"Hayat yanılsamadır, sanat onun ötesindekini göstermeli. Yani gerçekten daha gerçektir."  Sayfa,63 

2 yorum:

  1. Benim de 6-7ay önce okuduğum ve çok sevdiğim bir kitaptır. Tıpkı dediğiniz gibi film gibi gözümüzün önünden akıp gidiyor kitap. Yazarın ikinci kitabı Son Sefarad da daha yeni çıktı; onda da Sultan Bayezit anlatılıyormuş. Ben henüz alıp okuyamadım ancak onun da ilki kadar güzel olduğunu duydum. Bunu beğendikten sonra onu da okumak isteyeceğinizi düşündüm, açıkçası ben çok merak ediyorum. Şimdiden iyi okumalar =)

    YanıtlaSil
  2. Düşünceniz için çok teşekkür ederim. Evet Son Sefarad'ın konusunu okumuştum bende. Hatta daha bu kitabı okumadan onu da almıştım, çok seveceğimi düşünerek. Biraz ara verip İmparatorluk'a öyle devam etmek istiyorum, daha çok keyif almak için :) Size de iyi okumalar, okursanız yorumlarınız beklerim :)

    YanıtlaSil