Bu sezon beni hiç tatmin etti Game of Thrones. Kitaplarını okuyup izleyince kitaptan sönük kaldı. Halbuki öbür sezonlar kitaba daha bağlı kalıp kitaptaki çoğu olayı görüyorduk. Zaten bir sezonda bölüm sayısı o kadar az ki 3.kitaptaki bütün olaylara yer veremedi. Öbür sezona gösterecek sanırım. Bir yıl daha bekleyeceğiz. En sinir olduğum olay böyle güzel dizilerin 1 yıl bekletip azıcık bölüm koyması.
Önceki sezona göre bu sezonu daha az sevdim. Ama yine de hiç bir şekilde monoton olmadı ve sürükleyiciydi. Yeni gelen karakterlerin akıbeti, her şeyi yeni sezonda bıraktılar. Tabi bu da öbür sezona merak uyandırıyor.
Spor yaparken izlediğim diziydi ayrıca bir vakit ayırmadığım için iyi oldu,yoksa biraz sıkılabilirdim. Fantastik, eski çağ dizilerini izleyip sonra New York'un şehir hayatını görünce hem böyle gerçek hayatmış gibi dizileri özlediğimi gördüm. Yine de bir fantastik olayların olmasını sevdim. Dizi çok faklı mı hayır, hatta klişe bile olabilir. Çünkü sezon boyunca baş roller; yok senin için şunu yaparım, yok bunu seni bırakmamak için yapmamıştım... gibi cümlelerle uzatıp durdular. En sinir olduğum konu bu olsa da JT gibi karakteri izlemek diziyi biraz canlandırıyor. Ama sezonun sonunda öyle bir yerde bittik ki gerçekten hiç tahmin bile etmemiştim. Yine öbür sezonunu beklediklerimden.

En en en en favori dizim belli oldu. Da Vinci's Demons. Da Vinci'nin hayatını sadece resimleriyle ele almayıp onun matematik, fen zekasını ele alması çok çok hoşuma gitti. Ve yaptığı çizimleri görsel efektle sunmaları harika. Oyuncuların hepsi mi harika olur. Özellikle Da Vinci'yi oynayan Tom Riley'in dahilik ve delilik arasında gösterdiği o ince çizgilerin hakkını tam anlamıyla verdi. O dönemin Floransa ve Roma hatta Osmanlı olaylarına değinmesiyle çok yönlü harika bir dizi.
Dizinin müziklerine ayrıca bayıldım. Özellikle jenerik müziği gerçekten duyguları ele geçiriyor. Görselliği bol bir dizi, bunu poster, giriş kısmında da belli ediyor. Yeni bir dizi arıyorsanız kesinlikle tavsiye ediyorum !!